28 Aralık 2015 Pazartesi

Başbakan'dan sert yorum

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Belgrad'a yapacağı ziyaret öncesinde Ankara Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı yaptı.

HDP ile randevusunu iptal etmesi ile ilgili açıklama yapan Davutoğlu, "Hem teröre destek verecekler hem Başbakan'a şart koşacaklar. Bizden hesap sormaya kalkacaklar. Siz gidin Sur'u, Cizre'yi cehenneme çevirenlerden hesap sorun. Mehmetçiğin kanını kimseyle tartışmam. Beyefendi kaçak çaydan bahsedecek ben de o masada oturacağım öyle mi? Gitsinler Kandil ile kaçak çay içsinler." diye konuştu.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları;

"Ben seçim sonrasında hiçbir ayrım yapmadan herkesle görüşeceğimizi söyledim. Randevu talebinden sonra aynı tutumu sürdürmeleri, hakaretamiz bir şekilde kendilerini ziyaret edecek kişilere saygısız bir şekilde davranmaları sonrası kendilerini muhattap almam mümkün değil. Aynı kanaatlara sahip olmayabiliriz. Bu randevuyu talep eden bu ülkenin başbakanı. kimseye nezaketsizlik yaptığım görülmemiştir ama bana karşı yapılan nezaketsizliği görmezden gelemem.

"MEHMETÇİĞİN KANINI TARTIŞMAM"

Niyetlerindeki samimiyetsizliği ortaya koydular. Benden hesap soracaklarını ima edecek şekilde davranıyorlar. Hem teröre destek verecekler, hem başbakana şart koşacaklar. DTK gibi yapının açıklamalarını da gördünüz. Hani Türkiyelileşeceklerdi? 7 Haziran'da bu samimiyetsiz beyanlara inanan vatandaşlarım bunlardan hesap sorsun. Birçok aydın HDP'ye oy verdi. Onların hesap sorması lazım. Anayasayı herkesle tartışırım ama Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü tartışmam. Her şeyi konuşurum ama, Mehmetçiğin kanını kimseyle tartışmam.

"KANDİL'LE KAÇAK ÇAY İÇSİNLER"

Bu niyet meselesi. Biz film çevirmiyoruz. Türkiye ateş altında. Çay içecekmişiz, kimle içecekseniz için o çayı. Onlar kaçak çaydan bahsedecek, ben o masaya oturacağım öyle mi? Çok istiyorlarsa Kandil'de kaçak çay içsinler. Gece ürettiği bazı esprilerle bizimle istihza edeceğini düşünenler ciddiyet testinden geçecekler. Siyaset nezaket, samimiyet meselesidir. Bunları dinledikten sonra onların kapısa gideceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Ben 12 Eylül Anayasası ile yaşamaktan zillet duyuyorum. Ama bu anayasal düzen içinde HDP bir siyasi parti midir? Öyle ise siyasi parti gibi davranacak. Eğer bir terör örgütü piyonu ise ona göre muamele görür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder